3 Ocak 2013 Perşembe

Öldüğüm Gün Sevdiğin Gün...

Bir gün bir selâ sesiyle uyanıcaksın uykundan,
İçini titreten bir sesle okuyacak hoca...
Doğrulup dinleyeceksin merhumun adını duyana dek.
İçin burkulucak gözlerin dolucak,
Hissediceksin, merakla bekleyeceksin sonuna kadar...

Sonra beklediğin an gelicek,
İsmimi duyucaksın hoca'nın agzından
Ve kulakların tekrarlayacak adımı,
Kilitlediğin göz torbalarındaki hüzünler boşalana kadar.

Bir mühlet duraksayacaksın,
İnanasın gelmicek, belki de inanmayacaksın.
Tekrar başını yastığına koyucaksın,
Uyanamadığını hala bir kabus görüyor olduğunu düşünerek...

Fazla uzun sürmeyecek bu inançsız tavrın,
Kapının önünden geçerken naaşım,
Kalabalığın sessizliğini bozan çığlıkların sahibini görmek isteyerek koşacaksın pencerene,
Resmimi göreceksin tabutumun önünde...

Belki üzülüceksin bir insan öldü diye,
Belki de sevineceksin artık özgürüm diye...
Sen ağlarken yada gülerken,
Ben susucam sen sevgimin değerini anlayana dek.

Belki uzun belki kısa zaman sonra,
Elinde bir yasin kitabıyla çöküceksin musalla taşımın başına.
Özür diyeleceksin, üzülüceksin.
Benim öldüğüme olmasa da , benim gibi seveni bulamadığına üzüleceksin.

İşte o an bir ses duyucaksın,
'Ben seni hala çok seviyorum' diye...
Sonra gözlerini açıcaksın;
Yattığın yerden sıçrayıp bana koşucaksın...

Yaşadıklarının bir rüya olması ümidiyle,
Ama 'keşke'li cümle kurmak için bile geç kalmış olacaksın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder